Friedrich Nietzsche 1

çine doldurulacak çok sey oldugu zaman, günün yüzlerce cebi vardir.

çok düsünen ve uygulamali düsünen, kendi maceralarini kolayca unutur, ama basindan geçenlerin çagristirdigi düsünceleri hiç unutmaz.

çok düşünen partici olmaya uygun değildir; o, parti arasında düşüncesini çok çabuk sızdırır.

delilik tek tek insanlarda pek seyrektir. ama gruplarda, partilerde, halk arasında, çağlarda kural olarak bulunur.''

derin olduğunu bilen kimse kolay anlaşılır olmaya calışır, kalabalıkta derin görünmekten hoşlanan kimse ise anlasılmaz olmaya calışır. kalabalık dibini göremediği herseyi derin sanır cünkü.

doğa bize aldırmadığından, doğanın ortasında kendimizi öyle rahat hissederiz ki ...

eylem ve vicdan genellikle uyusmazlar. eylem, agaçtan ham meyveleri toplamak isterken, vicdan onlari gereginden çok olgunlasmaya birakir, ta ki yere dökülüp ezilinceye kadar.

gerçek seçim, yalnızca gerçeğin ışığı altında filizlenebilir

gerçekten kül olmadan kendinizi nasıl yenileyebilirsiniz

gür ırmaklar kendileriyle birlikte bir çok çakıl ve çalı çırpıyı da sürükler; güçlü ruhlar da bir çok aptal ve mankafayı.

hakikatin temsilcisinin en az olduğu zaman, onu dile getirmenin tehlikeli olduğu zaman değil, can sıkıcı olduğu zamandır.

hayran olmada bir masumluk var. kendilerine de birgün hayran olunabileceği hiç akıllarına gelmemiş olanlarda bulunur.''

hiç kimsenin bir şeyi sırf başka birisi için yapmadığını göreceksiniz. insanların bütün eylemleri kendisine yöneliktir, bütün hizmetleri kendine hizmettir, bütün sevgisi kendini sevmesidir..!

hoslanmadigimiz bir düsünceyi öne sürdügü zaman bir düsünürü daha sert elestiririz. oysa, bizi pohpohladiginda onu daha sert elestirmek uygun olacaktir.

ınançlar hakikat düsmanlari olarak, yalanlardan daha tehlikelidir.

ınsan hatasini bir baskasina itiraf ettiginde unutur onu; ama çogu kez öteki kisi bunu unutmaz.

ınsan, diger insanlardan hiçbir sey istememeye, onlara hep vermeye alistigi zaman, elinde olmadan soylu davranir.

ınsanlari siddetle kendi üzerine çeken, bir oyunu her zaman kendi lehine çevirmistir.

içine doldurulacak çok şey olduğu zaman, günün yüzlerce cebi vardır.

inançlar hakikat düşmanları olarak, yalanlardan daha tehlikelidir.

insan ağaca benzer.ne kadar yükseğe ve aydınlığa çıkmak isterse,o kadar kök salar yere, aşağılara,karanlığa, derinlere kötülüğe.

insan dilediği kadar bilgisiyle şişinip dursun, dilediği kadar nesnel görünsün, boşuna ! sonunda her zaman ancak kendi yaşam öyküsünü elde edecektir.

insan hatasını bir başkasına itiraf ettiğinde unutur onu; ama çoğu kez öteki kişi bunu unutmaz.

insan kahkahalarla güldüğü zaman, kabalığı ile tüm hayvanları geride bırakır.

insan ölümü nasıl karşılayacağına karar vermek zorundadır..!

insan yığınlarının davranış biçimlerini önceden kestirmek için, onların güç bir durumdan kendilerini kurtarmak için hiçbir zaman çok önemli bir çaba göstermediklerini kabul etmek gerekir.

insan, diğer insanlardan hiçbir şey istememeye, onlara hep vermeye alıştığı zaman, elinde olmadan soylu davranır.

insan, sonunda arzularını sever; arzuladıklarını değil!''














Hiç yorum yok:

Yorum Gönder